Son Dakika!

11.04.2013

Oyuna Geldiğinizin Farkında Mısınız?

Bunu Paylaş :
Hangimiz o oyunda daha başarılıyız? Acaba lider tablosunda kim önde? "Tüketiciler" birbirleriyle yarışmaya itiliyorlar. Ama unutulmasın ki, oyunlarda değişmez kuraldır, her zaman "kasa kazanır"...



Gamification, yani oyunlaştırma temelde çok basit bir fikre dayanıyor. Oyun mekaniği. Yeni dünyamızın son trendlerinden. Bu yöntemle "tüketici topluluklarını" harekete geçirmeyi hedefliyorlar. Şimdi, tasarlanan her içerik insanların tepkisini almaya yönelik hazırlanıyor. Lider tablosu, rozetler ya da "achiement unlocked" gibi sözlerle daha sık karşılaşıyor olduk. Bunun temelinde katılım (engagement) denilen kavram yatıyor.

Şimdi internetin her yere yayılması ve kabaca iletişimin geldiği boyutlar ile katılım süreci başladı diyebiliriz. Bu her alanda yeni bir anlayışın gelmesine neden oldu. Bu süreç bir süredir bizlere farklı bir yaşam tarzı dayatmakta. Artık bütün alışkınlıklarımızın değiştiği bir süreçten geçiyoruz.

Banka Şubesinden Bir İnternet Kafe
Gittiğimiz kafelerin banka şubelerine benzemeleri hiç dikkatinizi çekti mi? Artık popüler olan yerler, daha ciddi renkler ve tamamıyla farklı bir mekan mimarisine sahip. Eskiden bütün yaptığımız her şey hızlı gelişiyordu, bugün fast food gibi yaklaşımların bazı değişimlere uğradığını görüyoruz. McDonald's bu konudaki açık örneklerden biri. Yıllardır kullandıkları renklerden ve mekan mimarisinden vazgeçerek piyasaya olan yaklaşımlarını değiştirdiler. Artık McDonald's'ta insanlar yemek yiyip ayrılmıyor, özellikle McCafe adı verilen alanda vakit geçiriyorlar. Şimdi bu değişim, reklamcılık açısından bakıldığında normalde bir facia olarak karşılanır. Bir mekanın renklerinin ve şubelerinde kullandığı bütün her şeyin değişmemesi gerekir. Bu temel kurallardan biridir. Ama ne oldu da, kapitalizmin böylesi büyük bir devi, bunca yıldan sonra, ciddi bir değişime gidebildi?

Şimdi bu sürecin büyük önem kazanan kavramlarından birini ele alacağız. Oyunlaştırma kavramı, artık hayatımızın önemli bir bölümünü oluşturuyor. Foursquare, oyunlaştırmanın başarılı örneklerinden biri. Gittiğiniz yerleri Foursquare'de ifşa ediyor ve oraya ne kadar çok giderseniz, çeşitli rozetler ve ünvanlar kazanıyorsunuz. Oyunlaştırılmış bir anket gibi değil mi? Normalde herhangi bir şirket size gittiğiniz yerleri haber vermenizi istese, yapar mıydınız? Önceden bu bilgiler için çeşitli hediyeler, para değeri olan ödüller verilirdi. Artık gayet rahat bir biçimde, bu bilgileri, sanki değersizmiş gibi paylaşıyoruz. Artık daha başka yaşıyoruz. Oyunlaştırma, yeni dünya için bu yüzden çok önemli.

Bilgini Ver, Aramıza Katıl, Ödül Kazan
Oyunlaştırma ile para, para değeri olan ödüller karşılığında ya da ala vermeyi düşünemeyeceğimiz bilgilerimizi her yere saçıyoruz. Sadece bilgi açısından da değil, artık bir kurum size ulaşmak, mesajını iletmek istediğinde sizi de bu sürecin parçası haline getirerek (katılım) bunu sağlayabiliyor. Üstelik bu sayede hakkınızda belki sizin dahi bilmediğiniz şeyleri öğreniyor, profilinizi çıkarıyorlar. Gayet basit ve hedefine ulaşan bir yöntem. 

Eğlence, oyunlaştırma için ilk hareket noktası. Arkadaşlarımız ve çevremiz oyunlaştırmanın bizi harekete geçirmek için kullandığı araçlardan biri. Hangimiz oyunda daha başarılıyız? Acaba lider tablosunda kim önde? Bu gibi gerilimler üstünden bizi harekete geçirerek arkadaşlarımızdan nasıl da daha zeki, daha başarılı olduğumuzu göstermemizi amaçlıyor, bu sayede "tüketicileri" birbirleriyle yarışmaya itiyorlar. Nasıl olsa aslında her zaman "kasa kazanır" değil mi?

Onlar için, artık bu çeşit ürünlerin "ne kadar da faydalı, çok gerekli bir şey" olduğunu anlatmak yetmiyor. Şimdi, insanlara zamanın nasıl geçtiğini anlamayacakları, katılabilecekleri keyifli oyunlar sunmaları gerektiğini düşünüyorlar...

Peki, oyunlaştırma insanlığa yararlı bir biçimde kullanmak mümkün mü? Örneğin, strateji oyunlarını hepimiz biliriz. En bilinenleri olan Age of Empires, Sim City gibi oyunlar kapitalist değerlere dayalıdır. Günümüzde çocuklar daha 10 yaşına gelmeden bu oyunları oynuyor. Mesela bunlar gibi oyunlarda sosyalist bir anlayışla kazanmanız mümkün değildir. Oyun, stratejinizi kapitalist bir anlayışla kurmanızı dayatır. Bunun dünyayla yeni tanışan bir çocuk üstündeki etkisini düşünebiliyor musunuz? Elbette ki o değerleri edinmeye meyilli olacaktır. İnternet, oyunlar, multimedya vs. kullanılmayı bekleyen yeni araçlar. Hepimiz, artık bu süreçlerin öyle ya da böyle içindeyiz. Bu yüzden bunların kim tarafından yönlendirileceği büyük öneme sahip. 

Bir dipnot olarak, bu bağlamda izlenebilecek bir İngiliz dizisinden bahsedebiliriz. "Black Mirror", sosyal medyadan başlayarak, dünyanın geldiği noktaya dair ütopyalar ile içinde bulunduğumuz süreci aktarmaya çalışan başarılı bir yapım.
Bunu Paylaş :

Yorum Gönder

 
Copyright © 2013 Ünlüler Dünyası
Design by FBTemplates | BTT